Kızıl saçlı, çilli, minyon ama cesaret fırtınası olan bu yaramaz kız, gece yarısı “bir bardak şeker” bahanesiyle kapı komşusu dev yapılı siyah adamın kapısını çalıyor. Kapı aralanır aralanmaz içeri dalıp “Aslında şeker istemiyorum…” diye gülüyor ve direkt tişörtünü çıkarıyor. Adam daha tek kelime edemeden kızıl diz çöküyor, kaslı bacakların arasında fermuarı indirip o heybetli siyah aleti avuçluyor. “Bunu hep merak ediyordum” deyip ağzını sonuna kadar açıyor, gözleri sulanıyor ama bırakmıyor. Sonra koridorda duvara yaslanıyor, mini eteğini beline topluyor ve “Hadi komşu, evdekiler uyuyor, sessiz olalım” diye fısıldıyor. Adam tek hamlede içini doldurunca kızılın çığlığı boğazında kalıyor; duvarı tırmalıyor, bacakları titriyor. Adam saçlarını tutup mutfağa taşıyor, tezgaha oturtup bacaklarını omzuna alıyor; her vuruşta bardaklar zıplıyor. Kızıl sürekli “Daha sert, lütfen!” diye yalvarıyor, çilleri bile kıpkırmızı oluyor. En sonunda adam çekilmeyip derinlerine tamamen boşalırken kızıl dişlerini dudağına geçirip sessiz bir çığlıkla sarsılıyor. Kapı komşusunun bu vahşi ziyareti geceyi gündüze çevirdi!

Daha Fazla Daha Az

Comments are closed.