Başta hepsi masum görünüyor; üstlerinde sade kıyafetler, yüzlerinde utangaç gülüşler. Ama yalnız kaldıklarında bütün roller değişiyor. Trans bakıcı kahkahalarla “yapma” dese de gözlerinden taşan arsızlık gerçeği ele veriyor. Çocuk bakma bahanesi, şehvet oyununa dönüyor. Bir an dizlerinin üstünde kahkahalarla sövüyor, sonra aniden arsızca kendini bırakıyor. En iyi sahnelerde masumiyet maskesi düşüyor, dudaklar birleşiyor, nefesler hızlanıyor. Hem utangaç hem arsız, hem kahkaha hem çığlık iç içe. Trans bakıcıların sahneleri işte böyle; sıradan ev ortamını unutulmaz bir azgınlık patlamasına çeviriyor.

Comments are closed.